Bu Blogda Ara

15 Ekim 2010 Cuma

Cümle Mühendisinden yeni inciler-3










Hak din ortada iken papazlara mı uyacaksın?



Bir hırsız için en hayırlı olan hareket,hırsızlık yaptığı yerde görünmememektir.


Bir hurma ağacını gagalarsan hemen uç ve artık geri dönmemek üzere o ağacı terk et!


Tek gözlü bir kadınla,kusursuz bir kadının mihri hiç bir zaman bir olamaz.


Sana haset edenlere karşı silahını hazırla,sana rica edenlere ihsanda bulun..


Niyaz ehli insanın malı isteyenlere her zaman açıktır.O kendisinden birşey bekleyenlere " olmaz " demez ve onu bekletmez.Çünkü bekletmek bir nevi soysuzluktur.


Zeytin ağacını Şarkta ve Garpta bereketli kılan Allah seni pek çok hayırlara erdirsin.


Zannetme ki zaman cimrinin malını bırakacaktır,her ne kadar o,kuru ekmek yese,yamalı hırka giyse de ...


Yavaş huylu ve affedici ol! Zira asaletli olanlar,kusurlara göz yumarlar.Onların elleri açık,ihsanları boldur.Kalbini bozmayan arkadaşının dostluğuna sen de içten bağlan,ona saygı göster...


Eline sağlık! Bıçağın keskin olsun..


Aferin! Parmakların dert görmesin..


Kulağın sağır ve cemiyetin perişan olmasın..


Bir iş yapın ki,iyi neticeler versin.Bir habbecik olsa sana ihsanda bulunana teşekkür et.


Aferin! Ağzın çarpılmasın! Dişlerin dökülmesin.Vallahi sen pek küçük olmanla beraber,arzdan topraktan,daha çok saklayıcı,haşir gününden daha toplayıcısın..


Zaman,budaladan başkasının yüzüne gülmüyor ve malı,serveti onların yurduna yağdırıyor..




Akıllı bir insanın zamandan nasibi,ahıra bağlanmış bir eşeğin nasibinden başka bir şey değildir..


İki tulumlu bir kadından daha meşgul..


Ben ise peşini veresiye ile değiştiren,bir şeyin hakikisi dururken şüphelisine razı olacak takımdan değilim..


Secde edeceğin yere tuttun işedin..


Hevesine tabii olma,yoksa o seni Allah yolundan şaşırtır..


Uyuzun derdi,Uyuz olmayana kolay gelir.


Taşlara çarpan çıplak ayak için her papuç uygundur.


Minşemin miskinden daha uğursuz..


Her yiyici için bir mera vardır. ( Herkes için ezelde ayrılmış bir rızk vardır )


Eski ve yeni ne kadar dert varsa yakasına sarıldı..


Her birimiz bir yıldızın altına gittik. ( Yolları ayrı olanlar için söylenir )


Hayvanı sağmadan önce evvel okşamak,ısındırmak lazımdır.


Vaat,dikilen bir ağaca benzer;dikilen bir ağaç ise ya kurur gider yahut da ondan meyve toplanır.Şu halde nereden bileyi ki,senin vaat fidanın meyve mi verecek,yoksa onu beklemekten üzülüp hasta mı düşeceğim..



Buradan defolup kurtların uluduğu yere git !


Vaadini ancak pisboğaz cimriler yerine getirmez ,hainliği de soysuz kişiler yapar..


Gurbete düşen bir zengin hor,hakir olursa,yiyecek bir lokması bulunmayan garibanın hali nasıl olur?


Eğer meziyet iddiasındaysan kendi meziyetinle övün,dedelerinle değil!Kendi güzel ahlakınla iftihar et ! çürümüş kemiklerle değil !


Yavrum doğru ol! Çünkü bir fidan,kökü doğru durduğu müddetçe büyür.Eğrildi mi kurur gider.

İnsanı küçük düşüren hırsa uyma ve karnında açlık ateşi yansa da kimseye halini açmayan bir insan gibi mert ol!


Zira pençesine düşürdüğün bir canlıyı ateşe atan insanda hayır yoktur..


Sakın halinden şikayet edeyim deme.Zira akıllı insanın şikayet ettiği görülmemiş.


İyilik emreder,sonra da yavrusunu yiyen bir kedi gibi vahşi ve haris olursun..


Rızk konusunda iğne deliğinden daha dar bir duruma düşesin...


BEDDUA

Belki Allah sana çıbanlar verir,seni kan bozukluğuna müptela eder de -inşallah- ücreti çok,şartı ağır,neşteri kör,durmadan burnu akar,kıçı yel salar bir hacematçıya gitmeye mecbur kalırsın..


Açılması imkansız kapılar zorlanmaz.


Bu iyiliği başkasına bekle..


Kaplanları avla,eğer avlayamazsan tüyleriyle kanaat et!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder