Bu Blogda Ara

31 Ekim 2010 Pazar

Vay garibim vay....


Bazen sokakta,kahvede,yollarda toz toprak içinde,dilenen fermuarı açık,bağırarak gezen birilerini görüp oranın sakinlerinden birine sorarız:
Kim bu adam ?
******
-Abi o çocuk var ya,Üniversiteyi birincilikle kazanmıştı..Zeki adamdı garibim..
Vay anasını dersiniz..kendi kendinize...
-Yok abi,bir kız girdi kanına çocuğun.Oğlan deli divane olunca kız onu terk etti gitti.Sonrası bu işte ...
******
Bizim dıbık kafalı evlatlarımızın ilim-bilim aşkı bu kadar.Üniversiteyi karı-kız için tutturan bir gençliğin fezaya fatih olacağını sanırsak,bol miktarda sokak zibidisi görüp üzüleceğiz...

Tuzladaki depoya gel


Yeşilçam sineması,bazı semtlerden nefret ettirmeyi becerdi...
Kötü adamlar çocuğu ya da adamın sevgilisini kaçırıp,hep Tuzla'daki depoya götürler..
Belgrad ormanlarında da bir çok istikbal, o ağaçların altında sönüp gitmiştir.
Halk olarak artık şöle cümleler duymak istiyoruz : Aloo...Abi yarın pazar,çoluk çocuk,yengeyi kap Belgrad Ormanlar'ında kıyak bir piknik yapıp kafa dinleyelim...
Sen tüpü al gerisine karışma ...

Sizin sigarayı içme sebebiniz ne ?



Öztürk Serengil bir Yeşilçam filminde gece yolda yürüken : " Yakalım bir cigara önümüz arkamız belli olsun diyordu...

*****

Evet...sigaranın sonsuz faydaları arasında - yön belirtme de - vardır.
Sayısız yazar,sayısız bilim adamı ilhamını sigarayla destekler.Hatta aralarında,uykudayken sigara içemediği zamanlara üzülenler bile vardır..

*****

Ama siz üzülmeyin,fıkhı biraz zorlarsanız siz sigara içenlerin lehine güzel bir söz bile vardır:


" Tütün bitkisi,Allah'a karşı dik durup,yapraklarını aşağı indirmediği için biz müminler onu yakarak cezalandırıyoruz... "

*****

Ruhumuz sarı,benzimiz sarı,bir sonbahar düşü,bir gazel yaprağı oluruz hiç olmazsa...

Siz çadırdan mı çıktınız?


Milletimiz çadır kültüründen geldi.Çadıra girerken ya da çıkarken kapıyla muhattap olmazsınız.Oysa,kapı eşiklerinde beklemekten kibarlaşmış milletlere modern diyoruz..Kapıyı kapalı tutmak hem kendimize hem de toplumumuza olan güvensizlikten kaynaklanırdı.
*****
Kendine güvenen,kimseden korkmayan,güvencesini de kilit sisteminden değil de Ayetel Kürsi'den alan bir milletin kapıya pencereye ihtiyacı yoktur..
*****
Bırakın bize bağırsınlar : " Çadırdan mı çıktın lan ? "
Evet !,çadırdan çıktık! Hür ve Özgürüz.Ya siz? İçinde bulunduğunuz kuyulardan ne zaman çıkacaksınız ???

Siz kimden korkarsınız?


Türkler;gözüyle görmedikleri,eliyle dokunmadıkları şeylerden korkmazlar.Bu kuralı yalnızca Allah için bozarlar...
*****
Anayasa,hapis,mahkeme korkutmuyor bizi...Validen değil ama bir köyün beyinden,ağasından korkarız.Ağa somuttur,uzanır sıkar ümüğünü,adamlarını gönderir,ananı üzer..
*****
Devlet dediğin,yine eskisi gibi bıyıklı,baltalı,kulaksız olacak ki vatandaş ayağını denk atacak..

Devletin organları


Bir yerde deprem ya da sel olur,siyasi adamlar mikrofona ciddiyetle üflüyerek konuşmaya başlarlar :Devletin organları yanınızdadır...
*****
Sağa dön,devletin organı;sola dön devletin organı...
Bir de şefkatli eliyle okşasa,onlarla verse,dağıtsa...Devletin nemli dudakları alnımızdan öpse...omuzunda ağlasak,uyutulsak..
*****
Devlet,zengin iş adamlarını süt dolu memeleriyle emziriyor,biz fukaralara da organ gösteriyor.Adilit istiyoruz ! :)))

Nereden nereye ?


Dünyaya bir kan pıhtısı olarak geliyor ve gideceğimiz yeri biliyoruz..
Bir avuç toprak olacak mezarımız.Bir avuç toprakta yaşar ölülerimiz..
*****
Düşman ayağını basmadığı bir avuç toprağın başındaki ziyaretçilerimiz,Yasin okuyup gidebiliyorlarsa,iş tamamdır..

Kimsesizlerin kimsesi



Ey kimsesizlerin kimsesi! Senin gazabınına inanıyoruz..
Senin kılıcına eğiyoruz başımızı.Bizi yücelt,zalimleri çiğne ve tükür onları cehenem ateşinin içine...

*****

Onlar cehennem ateşinde yansın yeter ki,müminler odun olmaya dünden razı..

Eğri oturup doğru konuşmak


Eğri oturup doğru konuşuyorsak,konuşmuş sayılmayız..
Karşımızdaki üstüne alınmazsa ne yaparsınız?İma ettikçe anlarlar sanırsınız,ya anlamazlarsa?
*****
Bizim sahibimiz hep Allah mı olacak?Bizi hep o mu koruyacak,gözetecek?
Evet,tabii ki ....Öyleyse ondan vergi kaçırmayalım...

Bir dilin bile tatlısını sever hain yılan dahi


İtirazları,yumuşak yumuşak,eğik büzük ifade etmekte fayda
vardır.Böylece bir kaç kelime etme fırsatı yaratılır.Dimdik söylenen bir cümleyi,yüklemine kadar dayak yemeden devam ettirebilmek şans ve beceri ister..
*****
Bir Amerikalı, " Ben bir Amerikan vatandaşıyım " derken,onların duruşları çakı gibidir.Korkusuzlar,çünkü arkalarında haklarını koruyan,güvenebilecekleri bir devletleri vardır.
*****
Bunun için pratiği güçlü,kurumları oturmuş devlet gerekiyor.
Ben böyle bir ülke istiyorum...

Cem Yılmaz ve 5.ci Element Tahta


Cem Yılmaz'ın dediği gibi beşinci element tahtadır.
Tahta,Allah ile kul arasındaki kurtuluşu simgeler.Nuh'un gemisine binenler de kurtulmadılar mı ?Bir de batının gemilerine bakın,çelikten yığınlar gibiler değil mi ?Ya uzay gemilerine ne demeli ?
*****
Titanic, " Hiç bir zaman batmayacak " demekti.İlk seferinde buz dağına çarptı.Kibrin gemisi Titanic,Allah'ın teknolojisine çarptı.Buza değil,karpuza çarpsaydı,sonuç değişmeyecekti ama anlamadılar.Onların anlamasına gerek yok zaten..Anlaması gereken bizdik,çok şükür biz de anlamadık...

Çınar ağacı ve anlamı


Söğüt ağacının faniliğine karşı,Çınar iddiadır.Zor büyür,güç yok olur.Çınarı diktiğimiz yerde güven ortamı vardır..
*****
Çınarla ortaya atılan kendine güven,başkalarını da derinden etkiler.Bizans'ın dibinde korkuyla dikilen söğüt ağaçları onları kışkırtmadı.Beylik böylece söğüdün gölgesinde düşünerek beklemesini öğrendi..
*****
Her söğüt,tek kişilik üniversitedir.Onun dibinde hayaller kurmamış tek Anadolu insanı yoktur...

Söğüt Ağacı ve Mesajı


Söğüt,su kenarında kolayca yetişen bir ağaçtır.Onun herhangi bir dalını kırıp toprağa dürterseniz,çıkmaması için bir neden yoktur.
*****
Kutadgu Bilig'de " işe yaramaz,tembel adamlar " için kullanılır.
Söğüt,sessizliğin sesidir.İddiasız insanların ve medeniyetlerin totemidir.Kısa bir süre kalacağınızı bildiğiniz bir bölgede söğüt dikmekten başka bir düşünce üretemezsiniz.
*****
Söğüt faniliktir.Geçiciliktir." Bir gün buradan gitcem abi " demenin en kısa biçimidir.Cümle göze ve kulağa hitap eder..

Gladyatör ve Şövalye


Roma'dan Batı'ya yayılan gladyatör felsefesine bakın: Arena'da yenilen öldürülmek için yalvarıp durur.Şövalyelik de böyle..Yendiğini sağ bırakmak ona hakarettir.Bizim böyle salak fikirlerimiz yoktur.Yiğidin başına her şey gelebilir.
*****
Oku atarken Allah'a güvenir.Çünkü oku attıran Allah'tır.Okun hedefi tutturup tutturmaması niyete bağlıdır.Haklı körün her taşı rast gelir...

Allahlık Saf Admalar


Allahlık saf adamların karşıtı;şeytani adamdır.
Şeytan;kibri,egoyu,iddiayı,şehveti,günahı,kötülüğü temsil eder.O,ayartıcıdır,yoldan çıkartandır,yetinmeyendir,fazlasını isteyen ve bunun için herşeyi normal görenidir.
*****
Şeytan,özgürlüktür.İnsanlara öyle bir ögürlük verir ki bir zaman sonra tattırdığı özgürlük kişileri pisliğe dönüştürür.Daha sonra onları intiharı işaret eden " O " dur..
******
Şeytanda çözüm bitmez;Hep kazanmak,Allah'ın kullarını ayartmak için çabalar,kendine askerler bulur.Şeytanın askerleri kaybetmekten en az onun kadar ürkerler...

Namuslu bir adam


Namuslu ve iyi bir adam olarak ölmek şehitlik mertebesidir.
Aç değil,açıkta değilsen;mızmızlanmak,şikayet ya da isyan etmek ayıptır,günahtır,terbiyesizliktir.
****
Başarılı olmak için çırpınan,acı çeken,olağanüstü gayrete giren adamlara " Dünyevi Adam " denir.
****
Biz,Allahlık adamları,dünyevi adamlardan daha çok sever,sayar ve sevimli buluruz..

Batı ve Rekabet


Batı; rekabet,kazanma,biriktirme ve hırs duygularını,lanet kitaplarını,rezil filmlerini,pislik felsefi kırıntılarıyla ülkemize sokuldu sokulalı hepimize birşey olmaya başladı..Çocuklar odalarında yanlız yatırılıyor,kreşe veriliyor aman mikrop kapmasın diye büyüklerin kucağına verilmiyor..
*****
Dil Kursları,ek dersler,bilgisayar,dershane,üniversite yarışları derken,kazanmaya progranlanmış canavarlar üretiyoruz...

Kazanmak ve Mutsuzluk


Kazanmak,hep galip gelmek,kaybedince bunalıma girmek gibi alışkanlıklarımız yoktur bizim...
******
Hep kazanmak psikolojisiyle büyütülen insan oğlu,mutsuzluğun içine itilir.Psikopat olur,histeri krizlerine tutulur.İnsan,doğduğu günden itibaren ölüme yürür.Bunu aklımızdan çıkardığımız an mutsuz oluruz.Ölmek üzere doğmuş bir canlı,kaybetmemek üzerine bir kurmaya çalıştığı an,bütün dünyayı karşısına alır..
******
Bizde rızk Allah'tandır.Her işin sonunu O bilir.Bir iş hayırlıysa olmalıdır.Aç mezarı yoktur.Gerekirse limon satılır ve Allah'ın verdiği boğaz doyurulur..
İşin iyisi kötüsü olmaz.Mühim olan sağlıktır..

Yoğurt ve diğerleri


Efendim;kaynamakta olan süte bir adet keçi pisliği atıp beklerseniz,sütünüz yoğurt olacaktır.Mevzu budur..
Bu bir göçebelik mucizesidir.Köylerde süt,halen böyle mayalanır.En büyük icadımız olan yoğurt,kazayla meydana gelmiştir..
**
Coca Cola,önceleri mide şurubu olarak imal edilmiş,kasabalarda satılmış,mide ağrısına iyi gelmediği anlaşıldığında iş işten geçmiştir,zira milyonlarca müptelası vardır artık...
**
Sözün kısası;Bu işler böyledir.Kimse aradığını bulamaz.Çünkü herkes aradığını bulabilseydi insanlıktan çıkardık,Tanrısal güçlerimiz olurdu..
**
Düşünün bir,evlenmeyi kafaya koymuş her insan zengin,okumuş,süper vücudu olan bir kız arar! Ne olacak o zaman? Çirkinleri nerede istihdam edeceğiz?
o zaman

Sevgi ve Nefret


Nefret,hayat için motivasyondur.Herkesten nefret eden kendine sarılır.Başka bir bakış açısıyla kendine sarılanlar başkalarından nefret ederler.
***
İnsanımız,sevmenin sınırlarını bilmez.Sevgi kuşatmacıdır.Sevgiyle kucaklarken ümüğümüzü sıkar ve rahat vermez..
****
Seni sevenin varsa boş vaktin yoktur.Kendi başına kalmak isteyip,bunun için binlerce gerekçe gösterdiğinde,araya düşmanlık girer.Sana,son derece insanı olan yalnız kalabilme duygusunu,düşmanlarından başkası yaşatmaz...

Siz nasıl içersiniz ?


İnsanların nasıl içtiklerine bakarak bir milleti tanımak mümkündür.
********
Şarap Tanrılarının yaşadığı anadolu toprakları,yine sarhoş soytarıları yaratmakta gecikmemiştir.
********
Çünkü en yüksek dağların olduğu yerde dünyanın en derin çukurları vardır.Kralın olduğu yer soytarısız olur mu ?
********
Milletimiz nicelik kurbanıdır,niteliğe önem vermez.Her şeyin en uzununa,en kalınına,en büyüğüne sahip olmadan huzur bulmaz..Seksi "kaç defa ",erkekliği " kaç santim" sorularıyla değerlendiren Necip Türk Milleti,İçkiyi şişelerle ölçmekte gariplik görmemiştir.
Bu arada,her cümlemi dar ağacındaki idamlık mahkumun son sözü gibi kuruyorum...

Kapıları açmak


Kapılar üç yöntemle açılır..
Birincisi,kapının arkasında sana yardım yardım edenlerin olmasıyla,ikincisi kapıyı koçbaşlarıyla,topla kırar ya da yakarsın..Üçüncüsü,kilit ustası olursun..
******
Biz,Viyana kapılarına kibrimizin ordusuyla gittik ve kibrimiz bir tokat gibi yüzümüze patladı..
Rusya kapılarına tarih boyunca kızışmış erkeklerin kadınlara gidişi gibi gittik ve bağırıp çağırıp Baltayı taşa vurduk..
*******
Bir eşikteyiz,Ya adam olacağız,ya da eşek..

Ya sev ya Terket


Türkiye'de ne zaman birileri bazı şeylerden şikayet etse,bazı konulara eleştiri getirse,insanların burunlarının ucuna " ya sev ya terket" i soktular..
Sevginin altında vazgeçiş yatar.Bunu bilmezler.Birini severken ince kendimizden geçeriz..
Bir yerde doğmuş olmak bir seçim değildir.Ne aşağılanacak, ne de gurur meselesi yapılacak bir konudur.
Gülün bülbüle,bülbülün güle ettiğine bakın:Arada diken olmasaydı divan şiiri hiç olur muydu?

Kapitalizm Öcüleri


Kapitalizm,öcüler yaratarak insanları korkutur.Diş macunu reklamlarındaki karikaturize hayvanları hatırlayınız..Geriye bulaşık ve çamaşır makinası için yaratılan hayvanları zikretmek kalıyor.
Hoover marka elektrik süpürgesiyle başlayan macera sonunda çok gelişmiş,buharlı,su tankı olan makinelere dönüşünce,onları pazarlamak problem yaratttı..
Kapitalim düşündü taşındı ve gözle görülemeyen mikropları " mite" ları yarattı.Siz kapitalizmin öcülerine inanmayın.Bu kadar büyük zararlar verebilen güçlü hayvanlar neden ayak altında sürünürler?Gerçekten güçlü olsalar başımıza çıkarlardı..
Akıllı olun biraz....

Nazar


Nazar,güçsüzün güçlülere bakarken kıskanç bakışlarından çıkan negatif elektriktir...
************
Çalışmayan,tembelliği şiar edinmiş,uyuklayan her millet " Nazara "
inanır.Nazar;çalışana,üretene,bilemedin güzele değer.Bütün bu vasıflardan sınıfta kaldığımıza göre,neremize nazar değecek anlamış değilim!
*************
" Ne iş olsa yaparım abi'cilik " bizlerin vasıfsızlığımızı gösterir.Bir işe girerken ön araştırma yapmadan bodoslama dalıp zarar ediyoruz.Sonra da " Bende nazar var " ayakları..
Fizibilite yok,nazar var...Allah Allah...

Göçebeyiz


Göçebeyiz..Göçebeler yükte hafif,pahada kıymetli malları severler.Bir atın arkasına bir kadın sığar ama dört kadın için dört at alıp yolculuk etmek zordur.
Tek eşliliklerin özü,hikmeti budur!
Dört kadın yerleşik hayat mahsuludur.Bir yere tam manasıyla yerleşemediğimizden tek kadınla ihtiyarlıyoruz.Yoksa niyetimizin temizliği mevzubahis değildir.. .:))

Noel Baba ve Çamları

Bize,Noel babasını,çamını,kolasını,hamburgerini kakalayan Amerika Psişik Devletleri,Uzakdoğu'dan aşırdığı Budizmi nihayet iliklerimize enjekte etmeye başladı..
*****
Namuslu insanların,namussuzların yanında konuşamadığı ahir zamandayız.Dünyanın en iğrenç ve en psişik adamları kendisine yakışacak,gözü yuvasında,kulağı kocasında olabilecek ,ehli namus kadınlar arıyor evlenmek için...

30 Ekim 2010 Cumartesi

Gitcem Abi Bu Ülkeden


Herkeste aynı tavır ! Gitcem abi bu ülkeden ....
***********
Niye küstün?Neler icat ettin de değerin anlaşılmadı ? Bütün imkansızlıklarını kahvede otururken mi tükettin?Bir sürü diplomasız adamın yanında kalan sen,nasıl gavur ellerinde,tonlarca kalifiye insanın arasında iş bulacaksın ?
*********
Gitcem Bu Ülkeden Abi ! Cümle romantik bir tehdittir.Şefkat arayışıdır.Bana,bir iş bulun cağrısıdır..

Öğretilmiş Çaresizlik


Batı'da 50 yıla yakındır konuşulan bir tez vardır.Öğretilmiş Çaresizlik..
****
Bilirsiniz Batılılar insanlık için fare,maymun gibi çeşitli hayvanlara huzur vermezler.Belgeselciler,araştırmacılar ve doktorlar yakaladıkları,her hayvanın ya kıçına ya başına çip takarlar. ( pire deneyi-köpekbalığı deneyi -tavşan deneyi ) Günümüzde,bu yüzyıla karşı duramayan insan,insan değildir.Batan kavimleri kurtarmaya gelen gemiler bitip tükenmiş değildir.Bu yüzyılda da kurtarıcı gemiler vardır,ama bu kez kaptanlar şeytandır.Evet,yine bir gemideyiz ama yelkenlerimiz kurtuluşa değil,karanlığa açılmıştır...

Mükemmelik ve Değişim


Mükemmel bir halk olduğumuz için değişmekten ödümüz kopar!
Köylümüz,sarhoşumuz,doktorumuz hemen herkes kendisine aşıktır.
Okumuşumuz diplomasıyla,okumamışımız ise sanal " Hayat Okulu " mezuniyetiyle övünür..

******

Siyasetçilerimiz,sanatçılarımız,yazarlarımız azıcık geliştimi damgayı yer : DÖNEK !

Çocukluğu Elazığ'da geçip,yıllarca Ankara'da yaşayıp dili geliştikten sonra yaz tatillerinde Elazığ'a gittiğinde kibar konuşmamak için elinden geleni yapan adamlara eski arkadaşları " Top gibi konuşma lan! " diyorlar.

***********

Kişi,her ilişki gibi,aşk ilişkilerinde de büyük bir kişilik yıkımından geçmek zorundadır..Vesselam..

Yalancı Düşman


Karşınızdaki düşmanın gücüne körleşmedikçe,silah tutacak inancımız kalmaz.Gücü olmadığı halde gücü varmış gibi davranan ülkelerin gücü büyük bir uydurmacadan ibarettir.
***************
Bize düşen onlarınkinden daha büyük bir yalan uydurarak,kendi yalanımıza inanabilmektir.
Her yalan bir istektir.İsteğin olduğu yerde zafer yakındır..

Taş ve Sabır


Taş,toprağın zamana karşı içe dönük sabrıdır.
Sabır,katılaşma ve yoğunlaşma sürecidir.Yüreğin de turşunun da üstüne taş basıldığında bozulma engellenir..
****
Taş,suskunluk ve inançtır.Körün taşı inancıyla denk gelir...

Padişahlar ve Bacakları


Osmanlı Padişahlarına bakınız,hepsinin bacakları parantezdir.İçinde birkaçının bacağı düzgündür ki onlar bir işe yaramamışlardır.
*****************
Yavuz Sultan Selim 1512-1520 tarihleri arasında 8 yıl başta kalmış ve hiç attan inmeyerek,Osmanlı topraklarını üçte bir büyütmüştür.
******************
Büyük Padişahlarımızın bacakları inanılmaz çarpıktır.Atların anatomimize verdiği zararı genetik olarak ödemekteyiz.
Bacaklarını yayarak,yengeç gibi yürüyen bu millet başı dara düşünce her yükün altına girer ve tek yumruk olmasını becerir..

Sizin Prensesiniz nasıl?


Siz daha önceki hayatında " Eşektim,sinektim,it kopuktum,çapulcuydum " diyene rastladınız mı ?
Ben rastladım!
Çirkin,yüzüne bakılmaz,evde kalmış kızlarla on dakika oturun önceki hayatlarında " prenses olduğunu söyleyecektir " Güzel kadınların,doğduğu günden beri isteklerini erkeler karşılar.Kadının çirkini çalışmak zorundadır.Her işi kendisi yaptığından dolayı ustalaşır.Bir kız veya kadın," Önceki hayatımda prensestim diyorsa dikkatli olun.Çaktırmadan,prenses muamelesi görmek istiyordur.Prensliğe taliptir.Bir prens aramaktadır..Amanın prenslerim,her yer prenses...Oltaya gelmeyin

Ismarlama Hoca


Hocam,Namazımı kılıyorum ama içki de içiyorum,benim işim bitik mi ?
Niyet önemli.İçmeden duramıyorsun,iki tek atmakta mahsur yok !
Hocam evliyim ve metresim de var.Bir sakınca görüyor musunuz?
Şimdi metresi metresi kaça geliyor ona bakmak gerekiyor..Aslan gibi çalışıyor çoluk çocuğun nafakasını eksiksiz veriyorsan,kuşu da beslemek gerekiyor..Tabii dediğim gibi,dinde israf haramdır,metresin maliyeti önemli..
Hocam dört kadın ? .....
Sizce nasıl cevap veriyor hoca ????

At-Kılıç-Gömlek-Pastırma


At -Kılıç -Gömlek - Pastırma...Mucize komuta dörtlüsüdür bunlar..
Ortaçağ şövalyeleri,ağır zırhlar ve yavaş atlarla ilerlemekte zorlanırken,Türkler,ince bedenleri ve ellerindeki kılıçlarla ve bugün derviş gömleği dediğimiz giysilerle inanılmaz başarılar kazandılar..
Türkler,kurdukları ordularla yüklerden hep arınmışlardır.Bir asker için en ağır yük kadındır.Zaten yeniçerilerin evlenmesi yasaklanarak bu durum engellendi..
Yahya Kemal'e soruyorlar: Efendim,Osmanlı ordusu Viyana kapılarına kadar nasıl gitti ?
Üstat cevaplıyor: Mesnevi okuyup,bulgur pilavı yiyerek..
At-Avrat-Silahla büyük savaşlar kazanan Necip milletimiz,at ile silahı unutup avrada sarılınca,ikinci fetret devri başlamış oldu..

Beden Dili


Beden dili,sözlerimizin bilinçaltıdır.
Adamın biri Hz.Ali'yi çok sevdiğini söyler ama Hz.Ali ona şöyle söyler: Hayır yalan söylüyorsun..Eğer beni gerçekten sevmiş olsaydın,ben de seni severdim.Oysa ben seni hiç sevemedim..
İlk karşılaşmalarda ani yakalandığımız için,ne dilimiz ne de bedenimiz savunma mekanizmalarını kuramaz.Kabak gibi tüm kişiliğimizle ortada kalırız.
Hani,A.Camus diyor ya : İnsan söyleyemedikleridir...
Şaman kültüründe ölenin mezarında kahkaha atılırdı.Çünkü ölü yataydır.Dikeyliğini kaybetmiştir,aşağılanmıştır.
Dik durmak,güç belirtisidir.Eğilip bükülmek delikanlıyı bozar.İbadetlere bakın,esas olan dizlerin üstüne kapaklanıp yapıştırmaktadır.Tanrı'nın ve kralın karşısında insanın yenilmiş pozisyonudur.
Boyun eğmek,diz çökmek kulluğun belirtisidir.Tasavvuf ehli insanlarımız aynı sınavdan geçerek kibirleriyle savaşırlar..

Savaş ve Barış


Barışı zayıflar ve yenilmişler ister.Türkler savaşmaktan yılmıştır.Şanlı tarihimize baktığımızada ne çok barış yaptığımızı göreceksiniz..
Şiddete karşı olan insan tiplerine bir göz atınız..Zayıf,çelimsiz kısa,hastalıklı..
Ben boylu poslu,endamı düzgün sırım gibi adamların şiddete karşı olduğunu görmedim..

Türkler neden boşanmaz?


Birisinin başka bir insanı sevebilmesi büyük bir problemdir.Kız isteminin,nişanın,nikahın,eşya seçmenin,düğünün,düğün sonrası dedikoduların zorluklarını bilmeyen Türk yok gibidir.

İşin ucu boşanmaya gelince avukat ta hakim de boşanmamamız için herşeyi yaparlar.

Problem paraysa : " Biz de yardım ederiz,erkek adamsın,çalış,kazan ailene bak,ayıptır" cevabını alırız.

" Karımı seviyorum"desen, " Ulan kim karısını seviyor ki " karşılığını verirler..
Son çare " Anlaşamıyoruz kardeşim,bir gün öldürecem valla ! " deriz.Kurtuluş yine gelmez."Öyle bir halt edersen karşında bizi bulursun " diyeceklerdir.

Dırdırla,vırvırla ilerlediğimiz uzun,ince kutsal bir yolda yolculuktue evlilik...Yuvarlanıp gitmektir evlilik..Dört yana yuvarlanmadan yürümez bu iş...

27 Ekim 2010 Çarşamba

Şems-i Tebrizi'den Sözler




Eğer benim sövüp saymam,yüz yaşındaki kafirin kulağına değse,imana gelir.Müminin kulağına ilişse velilerden olur

*************************************************

Aklı olan her bilgin şu dönen feleklerin bir döndürücüsü olduğunu bilir..

Bütün alemi sular kaplasa,denizler taşsa kazın ne umurunda..

Sen bize hizmeti artır ki biz de duayı artıralım..

Aşık olmayan bir saz sanatçısı,dertli olmayan bir ağıtçı,dinleyenlere soğuk verir..

Ayağına bir öpücük kondurayım desem korkarım ki kirpiklerimin dikeni ayağına batar da rahatsız eder..
*********************************************************************************
Bir şeyi seven ona karşı kör ve sağır olur,yani sevilenin eksik tarafı görülmez ve işitilmez.Sevgisini kaybeden hemen kusur görmeye başlar.Görmez misin anne,yavrusunu çok sevdiği için çocuğunun yatağını kirletmesini bile hoş görür;ondan tiksinmez,ona " Afiyet olsun " der.Bu söz,onun çocuğuna karşı dürüstlüğünü gösterir.

********************************************************************************

Aşke ve sevgi öyle bir şeydir ki,kımıldadığı vakit,karşısına yüz huri getirseler sana duvar kerpici gibi cansız görünür.

Bazıları vardır ki,öğüt dinlerken içleri müslümandır,fakat vaiz meclisinden çıkınca ateşten çıkmış kalay gibi donar kalır..


İlk saf daima,işlerin sonunu iyi bilenlere kalır.
Sabır : işin sonunu görme... , Sabırsızlık:İşin sonunu göremeyecek kadar kısa görüşlü olmaktır.

Şüphe yok ki kiminle düşer kalkarsan onun huyunu kaparsın;hangi tarafa baksan sana olgunluk telkin eder.Yeşilliğe,güle baksan sana incelik duygusu gelir ;çünkü yoldaşların seni kendi alemine çeker..

Alem çok dönektir.Biri Yahudidir,öteki yıldızlara taparberiki ateşlere tapar.

Bir gönül ehlinin eline geçen bir akçe,bir nefis düşkününün eline geçen bin akçeden daha hayırlıdır.

Bu Halk (İnsanlar) nifak yolu ile konuşmaktan,ikiyzülülükten hoşlanır.Doğru sözden sıkılırlar. Birine desem ki , " Sen çağımızın tek büyük adamı,biricik şerefli insanısın." Şüphe yok ki hoşuna gider,ellerimizi yakalayarak " Sizi çok özlemiştim,size gelmekte geç kaldım,kusurum çoktur.." gibi iltifatlarda bulunurlar..Halbuki geçen sene onunla dosdoğru konuşmuştum,bana düşman olmuştu...

*****

Söz dinlemeye kabiliyetli kimse bulunmazsa,o söz geldiği yere gider..


Bir adam dinini kuvvetlendirirse belası da artar.Dinini incelten,zayıflatan adamın belası da hafifler.


"Sen kendini aptal yerine ko,çünkü cennetlik kulların bir çoğu gafillerdendir." buyurulmuştur.Cehennemlik insanların çoğu da bu filozoflardan ve bilginlerdendir.Çünkü onların çok uyanık ve akıllı olmaları,kendilerine perde olmuştur.

Denize düşen kimse yüzme bilmezse,el ayak oynatmazsa,aslan bile olsa deniz onun kuvvetini kırar ve öldürür.Deryanın adeti,dirileri batırmak ve öldürmektir.Ama öldürdükten sonra su onu üstüne çıkarır ve hamallık eder..

Şeyhin yaptığı iş,sayılmış ceviz gibi hesaplıdır.Elbette fayda verir ve şaşmaz..


Hekime deseller ki " Şu hastayı tedavi ediyorsun,ama daha önce ölen babanı ve oğlunu niçin tedavi etmedin ? "


Yazıklar olsun o hastaya ki işi Yasin'e kalmıştır..


Aslanın dişlerini açık gördüğün zaman sakın gülüyor sanma sana,o korkunç aslandır...

Her kimin aslında mutluluk varsa öğüt ona cila verir,onu aydınlatır.Her kimde mutsuzluk varsa,öğüt sözleri onu karartır,aynasındaki pasları artırır..O öyle aynalardandır ki cilalandıkça pası artar.

Tövbe edersin ama acaba senin hergün tövbe etmek adetin var mı ?

Allah bana yabancılarla geçinebilmek için sabır ve tahammül vermiştir.Ama dost ile düşüp kalkmak daha uygundur.

Umut bulutunun yağış vakti henüz gelmemiştir.Her işin belirli bir vakti gelip çatmadıkça,dostlarının sana yar olmasından bir fayda göremezsin.

Gelip geçici güzelliklere erenlerin gönül bağlaması imkansızdır.

Sağlığı korumak,sağlığı aramaktan;günahtan korunmak da tövbe etmekten daha kolaydır.

Nasıl ki bazı kimseler,gündüz dilenirler,gece köpeklere ziyafet çekerler..


Her şarap içen er geç sarhoş olur.

Ey güneş artık nur saçma ki,yarasaların gönlü incinmesin!
Ama güneşin işi gücü bu,elbette nur saçar.Yarasanın gözü incinir diye ışığını terk eder mi?

Eşeğe yükletilen bir çuval dolusu kitabın hayvana ne faydası olur ?

Bir körün arkasından kim gider?

Seninle kıl keçe üstünde oturmak bile hoştur.

Birbirini tutmayan şeylerde ya bir tarafa yalandır ya da öteki taraf..

Zehir ehli kişiler,bir gün suyu azalır diye denize acırlar.Onun hangi deniz olduğunu anla..

En iyisi bu bindiğimiz eşek,bize bağlı kaldıkça ona bir şeyler vermek gerek..

Hazreti Ali buyurmuştur ki : " erkeklik 3 yerde belli olur "
1- Savaşta ,
2-Kadın koynunda yatakta ,
3-Aldanmamak için alışverişte


Çok konuşma isteği ancak sözü manalı ve düzgün söyleyince hoşa gider.Çünkü istek fazla olunca söze perde olur.


Yer uygunsuz,oradakiler kabiliyetsiz olunca o yerde konuşmak zulümdür..

Bugün kurt masalı gibi sözlerin,yeşil kırmızı hayallerin modası geçmiştir..

Senedi,dayanağı olan kişinin gönlü şendir,arkası kuvvetlidir.,hiç bir şeyden gam yemez.

İblis,sizinle çok savaşlar yapar.Bundan sonra öyle görünüyor ki,size vesvese vermekte zorluk çekecektir.Onu görmekten,sözünü dinlemekten çok zahmet çekeceksiniz ki size bir ziyan vermesin.

Ağaca karşı duyulan ilgi ve sevgi nihayet onun meyvesi içindir.Meyvesi ağaç ancak yakılmaya yarar..

Bundan sonra ustanın üst tarafında dükkan tutma..

Çok söz eşek yükü gibidir..

Minareden atlarken yarı yolda pişman oldu..

Ölüden kimse namaz bekler mi?

Benim ne zaman kardeşim oldun?Benle sen hangi mescitte namaz kıldık?

Bir kimse başka birini gerçekten sevdiğini iddia ederse,ondan delil istenir.O delil ise,mal vermek,bağışta bulunmaktır.

Benim bir adetim var.Yanıma gelenlere sorarım : " Efendi,konuşacak mısın yoksa dinleyecek misin? " " konuşacağım " derse,seni üç gün üç gece arka arkaya dinleyebilirim.Eğer," Ben dinleyeceğim" derse.Ben söze başlarım,o da laf arasında konuşur.


Sofiye sormuşlar " Peşin bir tokat mı istersin,yoksa veresiye para mı ?" Vur da geç demiş.Bu da bir nimettir...


Ağır davranırsan,ağır davranırlar.
Acele edersen,acele ederler.

Ben yanlızca her yeri dolaşırım,her dükkanda çömelirim..

Ancak benim sözüm dinleyenlere melhem olur..

Nara atan sarhoşa az iç diyorsun...

Burası domuz ağılı mıdır ki başına bir hal geldiği zaman buraya koşuyorsun?

Sana " Dostunum,senin uyruğunum " der ama,değildir." Beyazım "der ama,siyahtırO " Doğan " kuşuyum der ama,kargadır...

Dostun zihin karışıklığı dostuna da geçer.Hiç kimse görmüş müdür ki,sözü tekrarlayan onu söyleyenden daha üstün olsun ?

Bir zümre vardır ki,hastanın başında Ayet'el Kürsi okurlar,bazıları da vardır ki kendileri Kürsü ayeti olurlar..

Söz yapıcı olduğu zaman uyku getirir.Nasıl ki uyanık gönüllüler uykuda iş görür..

Bilgiye dayanmayan amelin sonu sapkınlıktır.

Bugün kıblesi mutfak olan kimselerin ,iyi bil ki yarın yerleri cehennem olacaktır.

Az yemek sendeki gücü artırır,çok yemek hikmet ve düşünce kudretini azaltır.

Terzi demircilik yaparsa sakalı yanar..O kendi işini yapmalıdır.

Balığın suda yaşadığını ispat için,davaya,şahide,ispata hacet yoktur.

Ben hep senin köyünde kemik topluyorum ki,oraya hiç bir köpek ayak basmasın diye..

Alim ile Cahil arasındaki fark nedir?
Birinin dizginini çekersin,öteki başı boş ve yularsızdır.

Rahmet Deryası daima çoşmak,dalgalanmak ister.Bunun sebebi de senin yalvarman,ağlayıp feryat etmendir.Senin gamının bulutları gelmedikçe,ilahi bilginin denizi dalgalanmaz..

Okşaya okşaya şeker kamışından " nöbet şekeri " yaparlar.
İpek böceğinden zamanla " Atlas " yaparlar.
Yaptığın işi yavaş yavaş yap,biraz sabırlı ol.
Üzüm koruğundan bir gün gelir helva pişirirler.


Her kim ki gül yerine diken ve çalı diker,ona minber değil,darağacı yakışır

Ben kötülük yaptım,sen de kötü mükafat veriyorusun..şu halde benimle senin aranda ne fark far söyle ?

Testi,içinde ne varsa onu sızdırır.

Nihayetinde Kedi delik başlarından ayrılmaz..

Sende hayırlı niyetler varsa,Allah senin işlerini düzeltir

Şüphe yok ki,dünya ile ahiret bir arayaq gelmeyen iki hemşiredir.

Hamam suyunu adamın üzerine dökersen helaldir;İnsanlıktan haberi olmayan birinin üzerine dökersen haram olur.Buna ne hamamcı razı olur,ne de hamamı yaratan..

Sen ne kadar önce gidersen,arkandan gelen az olur..

Her meyvenin pişmiş aşı gelince,onun turfanda zamanındaki tadını vermez..

Üstatsız kalırsan,inancın başkalaşır.

Mertçe ve mert huylu olmaya bak
Yoksa bin türlü utanca uğrarsın..

Uzun külahım var,geceleri uzun konuşuyorum.

Genç delikanlının aynada gördüğü şeyleri,tecrübeli pir,pişmiş tuğlada görür..

Herkesin kendine göre bir günahı vardır.Birinin günahı sarhoşluktur,yaramazlıktır.Onun haline uygun düşer.Öfkenin günahı da Allah'tan uzak kalmaktır.Bir öfke vardır ki zaman zaman ayaklanır,bazen de gizlenir..

Başkalarının parası ile ticaret edenlere " falanın sofrası seferdedir" derler...

Nefis ile alışverişi olan kimse ne kendini ne de başkalarını düzeltebilir..

Mahkemede hasım tarafının suçunu açıkça söylemesi seksen tanık dinlemekten iyidir..

Vaizin öğütlerini o kadar çok tekrarlama ki halka soğukluk gelmesin.İşleri ya açık sözlerle konuşursun,yahut yedi renkli hırka ile !..Yedi renge boyanmış,secdeye kapanmış insanlar görürsün...

Kafes demirden olmalı ki kuş uçtuğu zaman huy huy etmeyesin..Burada huy huyun ne yeri var?Yani kuş uçtuktan sonra - gel gel- demek neye yarar?

Tozlar yatışınca altındaki at mıdır,eşek midir göreceksin..

Mayası olan herkesin mayasını Allah elçisi geliştirir,yola getirir;ama maya olmayınca neyi yola getirirsin?..

Daima incinen ve incitmeyen biri varsa o da " eşektir " derler.Onda katlanma ve hoş görme son kertesindedir.İncinme " varlıktan " olur..

Birisi geldi " Ah! " dedi: Tatar akıncıları yetişti,ne fayda olay!..Utanmıyor musun dedim.Bu kadar zamandır kurbağalık davası güdüyorsun.Tufan'dan niçin bu kadar titriyorsun?Ördek olabildinse keyfine bak!

Bir şeyi bal içerisinde saklarsan taze ve hoş kalır.Hava,bal ile bu cisim arasına girmek için yol bulamaz ki ona bozabilsin..

Sende vereceğim cevabı kavrayacak kafa göremiyorum..

Yararbbi,beni onun atının terkisine yapışanlardan eyle..

Dağ yılanlarla dolu olsa da korkma! Çünkü orda da tiryak taşları var..

Akıllı'dan daha mı az akıllısın?Şeytan'dan daha mı az Şeytansın?

Bana dost görünen biri vardı.Müridlik davasındaydı.Bir gün,geldi benim bir canım var.. ama "senin kalıbında mı yaşıyor ?" dedi..
Ben,kendisini sınamak için ona şöyle dedim: " Senin paran var,bana güzel bir kadın bul;üç yüz isterse dört yüz ver!..."
Adam yerinde dona kaldı.Ona bir gerçek açıklandı,kendisine pek yakın sandığı adamın,ne kadar uzak olduğunu anladı...

Şimdi daha ne zaman kadar putu koltuğunda taşıyarak namaza geleceksin? Allahu Ekber,yani Allah Uludur diyorsun,ama münafıklar,ikiyüzlüler gibi putun koynunda duruyor..

Muhammed'in olduğu yerde Adem ne söyleyebilir?

Dünya sevgisi,din sevgisinden üstün olunca ,körlük,sağırlık meydana gelir.

Cebrail kimdi diye soruyorsun...derim ki,sorun tıpkı namaz kılanın,bir imamın secde yerine bakmayıp da sağı solu dikiz etmesini gören adamın,bu imamın namazı sağlam olur mu ?diye sormasına benzer..


Gönlüm evinin dışında kuruntu veren şeytanlar,korkunç tehlikeler vardır..

Hepimizin aklı bağlı,boş yere Ulemanın muhteşem çabası..

Baş olanlar övünmesin,ne gelirse başa gelir,
Dizler yerer değer ama baş dönerse taşa gelir..

26 Ekim 2010 Salı

Bizler Tanrı değiliz..


Biz Tanrı değiliz,Dünyayı kaybedip ahireti kazanmaya gelmiş kullarız.
Olmayacak duaya AMİN dememek,açılmayan kapıları zorlamamak gerek.Sana bahşedilmeyen şeyi azmederek ,savaşarak
bütün yöntemleri kullanarak,ona ömür vakfederek kazandığında bilki hepsini kaybedeceksin..
Bir iş hayırlıysa,insanlığa faydası olacaksa,yaptığımız işten şeytan üzülecekse zaten gerçekleşecektir.
Kaderin defterini yırtıp kendi cümlelerini yazamazsınız...

Ebu ZEYD'den bir konuşma




KONUŞMA - GİRİŞ


Beni hanenize gönderen ALLAH'a yemin ederim ki,beni bir baş belası tanımadığınıza ve benim için bir külfete kalkışmayacağınıza dair sizden söz almadıkça -yemeğinize el sürmem! -
Misafirin kötüsü, - kendisinin de yemesi için - hane halkına ısrarda bulunanıdır.Akşam yemeğini hayırlısı,karanlık basmadan yenenidir.Sebebi de göz hastalığı getiren " Gece yemeğinden " sakınmak içindir.Yoksa benim gibi karnında açlık ateş tutuşan ve baygınlıktan gözüne uyku girmeyenler için değildir..
********************************************************************************
Maksattan büsbütün ayrılarak,çürümüş kemiklere kıymet verdiniz ve elden giden bir şeyin hasretini fazla çektiniz.
*********************************************************************************
-Bana bak! Adi bir kuş,bizim memleketimizde kerkenezlik taslayamaz.Sana nasihat edenin sözünden ayrılma da haysiyetini iki paralık edecek durumlarla karşılaşma!...
*********************************************************************************
-Yarışa koşu atı çıkardın..
-Duyu,yağmuru bol buluttan istedin..
-Yayı tam ustasına verdin..
-Eve yapanı otturttun..
********************************************************************************
Soylu kişi ikramı sever,soysuz ise bundan kaçınır.
Alınan dualar kişiyi korur.İnsan olan her yerde iyilik görür.
Sığınan kişiyi kovmak erlik değildir.
********************************************************************************
Ne senin kulağında sağırlık, ne de benim sözümde yalan var..
********************************************************************************
Sana sarı altın turası gösterilirse sevinir,yanından tabut geçecek olsa üzülmüş gibi tavır alırsın..Candan öğüt verene dikbaşlılık eder,işi müşküle döker,dinlemezsin..
Sana hile yapana,yalan söyleyene,koğuculuk edene itaat edersin..
********************************************************************************
Her ne kadar aramızda bir tanışma yoksa da sizi selamlar ve size sağlıklar dilerim...
Faizi haram ve ağız sütünü helal kılan Allah'a yemin ederim ki ne yalan söyledim,ne de sana olmayacak bir iş teklif ettim..
Maksadı meyve toplamak veya karın doyurmak değil de yanlız ( gece ) sohbetinden istifade etmek ve güzel güzel sözler,meseller dinlemek isteyen bir misafir kabul etmek ister misiniz ?
********************************************************************************
Bir kimseyi tecrübe etmeden,onun ne övülmesi,ne de yerilmesi hususunda kati bir hüküm vermekte acele etme!Onun neşeli hali ile öfkeli durumu açığa çıksın..
********************************************************************************
Senin bir cahile elbisesinin gösterişinden ve süsünün ihtişamından ötürü saygı göstermen ,bir şahsı da elbisesinin eskiliğinden,yatağının parça parça oluşundan dolayı küçümsemen budalalıktır..
*********************************************************************************
Ey Efendi! Bugün ise yastığım kolum,elbisem derim,çanağımda avcumdur...
Güneş de mızrak gölgesinden daha uzun ve çocuğu ölen kadının gözyaşından daha sıcaktı..
Yoksa zannediyor musun ki ibadet, elbiseden soyunmak,develeri yormak,evlatlardan ayrılmak ve şehirden uzaklaşmaktır..
Günah deryasına dalanları su paklamaz..
Sen hileden,fesatlıktan el çekmeden ihrama girmişsin ne fayda ?
Sana karşıdan rahmet yüklü görülse de şimşek çaktıran her buluta da bakma...
****************************************************************************
İrfan sahibi az birşeyle kanaat ederek günlerini geçirenden başkası değildir.
Çünkü her çok sonunda aza dönecek ve her şiddetli sonunda yumuşayacaktır...
Kölelerin itaat edenleri ile asi olanı bir değildir.
******************************************************************************
Üzümleri sıkarken,şarapla sirkeyi ayır ki değerlerini bilerek fiyat biçesin ve alırken yahut satarken de aldanmayasın..
Zira,zeki ve uyanık kişinin akılsızlık ve tedbirsizlik etmesi ayıptır..
Sen suyu az bir kuyunun ve boş bir kovanın etrafına dolandın..
Ben bir kişiyi iki defa sokanlardan ve iki defa ateşe basanlardan değilim..
Yaraladıktan sonra serbest kalacağını,kan akıttıktan sonra gidebileceğini sanma!
Meyvesi olmayan ağacın ne değeri olabilir ki?
Söylediği birbirini tutmayan ve bir gulyabani gibi renkten renge giren adama yazıklar olsun..

Cümle Mühendisinden yeni inciler-5





ALTINI ÖVMEK






Koyu sarılığı ile yürekler oynatan o sarı dilber,ne kadar da kerem sahibidir.O kainatı gezer dolaşır,fakat bize dönüşü bu sefer uzadı..





İhtiyaçlar ancak onun sayesinde giderilir.Onun yüzüne herles aşıktır.Sanki o kalplerden dökülmüş bir parçadır.Onu elde eden kainata sahip olur.İnsanların yakınları kalmadığı yahut ta onlardan bir yararlık görmediği zaman altınları onların güzel yüzleri olsun!.





O,yeri geldiğinde ne güzel bir iş bitirici ne güzel bir yardımcıdır.Ne kadar mevki sahipleri vardır ki işlerini onunla yürütmüşlerdir,borularını onunla öttürmüşlerdir.





O bir nimettir ki kimde bulunmazsa hasreti sürer gider.Sana ordu halinde baskı yapan gamı,ancak onun saldırışı bozar,dağıtır.On bin altın,parlak ayı bile gökten indirir.Hiddetinden ateş püsküreni,onun şakırtısı hemen yatıştırır.Hısım akrabasının aldırmadığı ne kadar esirler vardır ki onları altın kurtarmış,feraha çıkarmıştır.





Onu en güzel biçimde yaratan Allah'a hamdolsun!.


( Eğer kormasaydım ona ( Altına ) " TANRI " derdim..














ALTINI YERMEK


Kahrolsun o,sahibine bile oyun eden vefasız iki yüzlü sarı münafık!
Kendisine bakana iki türlü görünür.Bazen bir dilber gibi süslü ve cazip,bazen de bir aşık gibi solgın ve süzgün..




İrfan sahipleri nazarında ona fazla bağlılık,Allah'ın gazabına yol açar.Eğer o olmasaydı hırsızın eli kesilmez ve hiçbir zalimden şikayet edilmezdi.


Eğer o olmasaydı,hiç bir cimri,gece misafirinden ötürü yüzünü buruşturmaz,ve hiç bir borçlu ödeyemediği için sızlanmazdı.

Eğer o olmasaydı,haset insanların yüreğe bir ok gibi işleyen bakışlarından ve şerlerinden Allah'a sığınılmazdı.
Bunaldığın zaman sana yardım etmesi şöyle dursun senden kaçak bir köle gibi kaçardı.


Altın doğru sözlü insana dile gelerek " Benden uzaklaş!" Vuslat bekleme! derdi..




22 Ekim 2010 Cuma

Sefarad Deyimleri


Hahamınkı bile kıpırdar.. ( Her insanın beşeri zaafları vardır )
Burada ayakta sığamıyoruz,kedi de üçer üçer doğuruyor..
( Eski angaryalara,üst üste yenileri eklenince söylenir )
Denize gider,su bulamaz ( Beceriksiz kişi için söylenir )
Şeytanın traş olduğu yerde.. ( Çok ıssız yerler için )
Sümükle yapıştırmak ( bir şeyi iğreti tamir etmek )
Pideleri çalar ve Tanrı'ya yakarır. ( İnançları sahte kişiler için )
Bir bacağını kaldıran kadar,kedi ötekini götürür ( Uyuşuk ve tembel insanlar için )
Fıtık olmuş bir bacağın yardımı ( Etkisiz bir yardımı betimleyen )
Haham iyi vaaz veriyor,dinleyeni varsa...
Kalemli eşek ( entellektüel eşek )
Hamile kadın ızgara kar aş erdi...
Patron,tahtakurusu ve fareye karışmaz..
Her leğene donunu koyar ( Her işe karışmayı seven insanlara denir )
Yazıktır,sopayla vur...Günahtır,sandalye ile vur,Sevaptır,Kıçınla vur ( sahte acıma )
Üstüme sıçın komşularım sanılsa hamama gidiyorum..
Susalım,ingiliz var...
Kimler vardı? Bir deli,bir aptal ve bir ahmak...
Kralı devirip yerine veziri koymak..
Kaynamış sudan kaçmış makarna ( Pişmeye vakti olmamış,makarna gibi çok zayıf kişi )
Ay ışığında bir hıyar yetişti...
Sinekler traş olduğu zaman ( Hiçbir zaman )
Ağlayacak kimsemiz olmayınca,düşüklere ağlarız.. ( Yerli yersiz şikayet )
Tavuğun dişi çıkacağı zaman ( Hiçbir zaman )
Bana yutturdular,hem de bronzdan
Hayattan alıp mezara soktu ( düzeltmek niyetiyle bir şeyi mahvedip,yok etmek )
Eldiven de giysen eskiden ne isen osun
Müshille bize hazmedilmez.. ( Tahammül edilemeyen kişi )
Ölüyü çok yıkma dirilebilir.. ( Eski olayları tekrar etmek )
Bu misafire bu havlu yeterlidir.. ( Adamına göre davranmak )
İnce porselen tabakta sunulmuş osuruk... ( kibirli ve ukala kimse )
Bir osuruğa altı hamal
Sen sarımsaksın ben de seni ezen taşım..
Dişim terliyor ( Korkudan )
Tanrı'nın çocuk vermediğine Şeytan yeğen verdi
Bana iki kere yalvar çünkü eç kere imkansız..
Yasayanın yasını tutmak ( Yaşayan bir kişiyi ölmüşçesine reddetmek )
Vur! Etin değildir ( Başkasının yediği dayak seinin canını acıtmaz )
Allah Doktoru,marangozu,boyacıyı düşmanında göstersin...
Lahanayla lahana arasında bir hıyar
Yaşlı kadın neşelelenmek istediği zaman çeyizini hatırlar..
Yedirdiler,içirdiler,çıkarken de elime bir altın verdiler..
Kız çocuğu kundakta,çeyizi sandıkta
At kara basarak ezer,karabiberi kral tadar..
Çocuklarım yok,torunlarım bana ağlar..
Sıkışınca ayak ylu inşa etmek..
Yahudi zenginleştiği zaman karısını çirkin,evini küçük görür..
Yahudi'den uman ömür boyu umar
Kedilerle oynayan tırmıklarla çıkar..
Sümük yollayan,salya alır geriye
Sebebi yok et,günahını da yok edesin..
Ne dikensiz gül,ne acısız aşk..
Borcunu ödeyen kişi,başka cüzdanların da sahibidir..
Ağzında din,yüreğinde piçlik
Ne doğmuş ne de doğacak başına geleceleri bilemez..
Eşeği çiçeklerle süslediler,ağzını uzatıp hepsini yedi..
Başkasından beklemek deli işi..
Devrilmiş ağaçtan herkes odun yapar..
Yaşlıdan öğüt zenginden çözüm..
Kesedeki para harcamadıkça sefası sürülmez.
Tanrı verir ama eve kadar getirmez..
Cüzzamlı ada kel kadını öper...
İster beyaz olsun ister siyah olsun köpek köpektir.

18 Ekim 2010 Pazartesi

Cümle Mühendisinden yeni inciler-4



Sabah aç çıkıp,akşama tok dönen kuşlardan bir farkım yok..


Her yoldan yürü,her deryaya dal,her bahçeden otla,kovanı her kuyuya sal..

İsteyen elde eder,dolaşan nail olur.


Tembelliği adet edinen bal tadamaz...



Rahata dalanın avcu dolmaz..


Cesaret gösteren zengin olur,korkan mahrum kalır.


Malı almadan önce pahasını sor,
Sütü sağmadan evvel önce memeyi yokla,
İşinde anlayışlı olan daima güler yüzlü olur.
Birşey isterken kimseye ağırlık verme..


Eğer vaadeli bir inci ile hazır olan önemsiz bir şey arasında fikrin sorulursa,sen hazır olana meylet.Bugünkünü yarınınkine eyle...


İnsanın ömrünün çoğu kendisine zarar veren şeylerle geçer.


Başının yan tarafındaki saçları kırarmış olan kimse ölmüş sayılır..



İyilik,iyilik karşılığı yapılır.Herkese yapılacak muamele farklıdır.

Ben kafama denk olmayanın yanına uğramam,kendini beğenene kıymet bile vermem.
Bana insaflı hareket etmeyene bağlılık göstermem.
Benim zararıma çalışanlara yardım edemem.
Anlaştığımız yolda hareket etmeyenden sıtkım sıyrılır.
Bağdaşmadıklarıma dostluk gösteremem.
Benim felaketimlefe rahlayacak kimseye asla güleryüz göstermem.Ona ikramda bulunmam.
Benim ölümüme sevinecek insandan hayır beklemem.
Benim ihtiyaç gediklerimi kapamayanlara içten bağlanmam.,Mahvolmamı isteyenlere benim de niyetim temiz değildir.
Çıkarım olmayan kimseyi övmem.


Kşim razı olur ki; BEN SARF EDEYİM,SEN BİRİKTİR,
Ben NEZAKET GÖSTEREYİM,SEN KABALIK YAP,
BEN ERİYİP GİDEYİM,SEN KAZIK GİBİ KAL,
BEN YANIP TUTUŞAYIM,SEN ÖYLE KAL..

Sözde de işte de aramızda zerre kadar fark olmamalı.
Her bakımdan bir SAFTA olmalıyız ki ancak bu suretle birbirimizi aldatmamış,birbirimize yan bakmaktan kurtulmuş oluruz..
Yoksa ne diye ben sana kanıncaya kadar su içireyim,sen beni susuzluktan bayıltasın,
Ben sana saygı göstereyim de sen beni küçümseyesin.
Ben senin için kazanayım da sen bana hak ayırmayasın.
Ben sana sokulayım da sen benden kaçasın..

İnsafla zulüm nasıl birleşir?Hiç bulut varken Güneş doğabilir mi?
Sevgiyle kabalığın bağdaştığı görülmüş müdür?Hangi mert insan onurunun kırılmasına razı olur ?

Benim bir şahsa karşı göstereceğim hareket tarzı,onun bana olan bağlılığı,hangi esas üzerinde kuruluysa ona göre değişir.
Dostum bana ne ölçüde bir alaka gösterirse,bende ona eksik ve fazla olmadan,o ölçüde alaka gösteririm,bu hususta asla ziyanlı çıkmam.
İnsanların en kötüsü,bu günü dünden zararlı olanıdır.

Benden iyilik bekleyen,ancak ektiğinin meyvesini toplayabilir.


Aldatmak istemediğim gibi aldatılanlardan da olmak istemem.İçi-dışı bir olmayan kimseler,benim kendilerinin YAPMA HAREKETLERİNE kandığımı sanmışlardır.
O nadanlar bilmezler ki,borcumu " hangi cinsten " ise ona göre öderim.Seni budala yerine koyandan ,düşmandan kaçarmış gibi kaç ve onu ruhsuz insan say.

Sana güya onun parasına muhtaç imişsin gibi bakan insandan sevgi bekleme..

Ben eskiden beri yemek yedikten sonra hemen kalkıp giden takımdanımdır.



Komşum bana eza ederse ben ona saygı gösteririm.Bana saldırana ben sevgi elini uzatırım.
Şayet bir arkadaşım bir arabozuculuk,bir münasebetsizlik yapsa katlanır,beni kaynarsuya da atsa ondan yine sevgimi kesmem.

Misafire ne kadar ikramda bulunsam yine sevgimi kesmem,candan olan dostumu başıma taç ederim..Yardımımı beni tanıyanlara yapar,yararlılığımı dostlarıma gösteririm..
Hiddetçe ve kabaca konuşanlara bile tatlı söz söylerim.Beni terk edeni ben sık sık sorarım.Bana haksızlık yaptıkları zaman sızlanmam,benekli bir yılanda soksa,yine aldırış etmem,intikam sevdasına düşmem..


KONUŞMA ( giriş )


Ey ne yaptığını bilmeyen sapık ! Ey etekleri yerde sürüyen mağrur!Ey kendini cehaletin havasına kaptıran,vaktini lak lakla geçiren sersem!
Bu azgınlığın ne vakte kadar devam edecek?Bu dalalet çayırında daha ne kadar otlayacaksın?

Bu gururun bir sonu yok mu ?Havailikten vazgeçmeyecek misin?Bu kötü yaşayışınla,senin iç yüzünü bilen Allahına karşı küstahlık ediyorsun.Sana şahdamarından yakın olan Allahından saklanıyorsun.Oysa ki o seni apaçık görüyor.Zannediyormusun ki ölümün yaklaştığı zaman durumun sana fayda verecek?
Hadisler seni kaç defa uyardı da sen yine gaflete daldın?Yoksa mahşerde seni hısımların mı kurtaracak?Ne kadar tesirli öğütler dinledin de sen yine savsakladın.

Başkalarına tarfım etme imkanın varken etmedin.Parayı hak yolunda vermez de saklarsın.Onları iyilik yolunda harcamaz köşkler kurarsın.Sana doğru yolu gösterenden yan çizer,kör boğazını düşünürsün.Sevap kazanmaya bakmaz da şık elbiseler giymeye can atarsın.

DÜNYAYI İSTEYEN ve daima onu düşünen kahrolsun !
Ona çılgınca bağlanan bir kimse rahat yüzü görmez.Eğer insan dünyanın ne olduğunu bilseydi;ona bir lokma,bir hırka yeterdi..

HAYATTAN zevk almak ve refahla yaşayabilmek için derviş hırkası giydim.Oltamı her çeşit balığa attım,her renge girdim çıktım;kötü işler yapmaktan asla çekinmedim.
Erkekleri ve kadınları düşürebilmek için vaazımı bir tuzak olarak kullandım.Öyle zamanlar oldu ki düzenbazlığımın yardımı ile aslanların yatağına bile girdim.Çünkü ben zamanın hadiselerinden,
Felek denilen şeyden korkmam.Ondan tüyüm bile kıpırdamaz.Nefsi ,birşeye fazla düşkünlük gösterecek,namusumu lekeleyecek yerlere beni yanaştırmaz.Eğer zaman biraz insaflı etseydi,ehliyetsizler memleketin idaresini ellerine almazlardı..

KONUŞMA - GİRİŞ

Ey sözlerin doğrusunu yanlışını anlayan üstatlar!Bir cevherin hakiki olup olmadığı,tecrübe ile mihenk taşına vurmakla meydana çıkar ve hakkın eli,şüphenin yakasını yırtar.
" İnsan imtihanda talihin ya lutfuna uğrar yahut kadrine "
Beni ihtiyarlatan,hadiselerdir.Hayat,insanları bir kararda bırakmaz,halden hale sokar.Bir şahsa bir gün gülerse,ertesi gün muhakkak onu ağlatır.Onun bu şimşek gibi parlamasına aldanma,çünkü o yağmursuz buluttur.Eğer sana bütün düşmanlığı ile,binbir belası ile saldırırsa sen yine sabret;Ateş üzerinde kalıbtan kalıba girmesinden altına ne zarar gelir?

KONUŞMA - GİRİŞ

Ey Hayır sahipleri! Sabahınız hayırlı olsun! Evvelce düğünler,dernekler kuran,zengin ve ihsan sahibi olan,pek çok arazi ve ve köyleri bulunan sofrası gelene geçene açık olan şu adamın bugünkü haline bakınız!Korkunç hadiselerin gelip çatması,binbir sıkıntının üzerine çökmesi,çekemeyenlerin düşmanlıkları ve birbiri ardına inen kara belalar,onun elini böüründe bırakmıştır.Varlığından,bunca emlak ve akarından bugün elinde,birşey kalmamıştır.Yakınlarından ayrılmış,yad ellere düşmüştür.Çektiği istirap yüzünden sabrı kalmamış,yürekler acısı bir duruma gelmiştir.Çoluk çocuğu gözyaşı dökmektedir.Bugün ağılları ve akılları bomboş duruyor.Evvelce onun haline özenenler bugün ona ( zavallı ! )diyor..

Davarlarının,altın ve gümüşlerinin yerinde yeller esiyor!Vaktiyle bize haset edenler,kötülüğümüzü isteyenler bize acıyorlar,bizim için ağlıyorlar.

Gaddar felek,bize oyun etti,sürünüyoruz.Ayaklarımızda papuç yerine ağrı var,şiş var.Şimdi gıdamız hüzündür,elemdir.Açlıktan nefesimiz kokuyor,gıdasızlığa dayanmak için karnımıza taş bağlıyoruz.Uykusuzluk gözlerimize sürme oldu,sokak köşelerindeki bineklerimizi unutttuk,dikenler üzerinde oturuyoruz.Ölümü dört gözle bekliyoruz,fakat o gün nerede?

Şimdi içinizde bir kerem sahibi yok mudur ki bu yaraya merhem vursun?

17 Ekim 2010 Pazar

Yahudi Atasözleri-2


Hamilelik ve para asla susmazlar..
Tanrı korusun!Para Allah değil ama yakın akrabasıdır..
Kesesi dolu olan söze egemen olur..
Para şeytanı bile oynatır..
Ne kadar çok varsa o kadar çok istenir..
Parasız sağlık,asıl hastalıktır..
Öksürük ve fakirlik gizlenmez...
Borcunu öde ki,elinde kalanı bilesin..
Zenginsin,amcamsın
Köpekli kasabada değnekle dolaş
Zengin Musevi'den ve sarhoş rum'dan kork..
Her arı bal vermez..
Dostuna borç veren bir düşman kazanır..
Sebebini yok et,günahından kurtul.
Bir gözümle görüyorum,öbürüyle inanmıyorum..
Kapı açıksa,dürüst bile günahkar olur..
Kusurlarını bildiğin kötü bir insanı,tanımadığın iyi bir insana tercih et..
Ne sarımsak yerim,ne de ağzım kokar..
Az bilmek,az dertlenmek..
Dut ağacı çiçek açmadan,kürkünü sırtından çıkarma...
Mesih gelsin ,ama bizim günümüzde değil ..
Komşunun oğlunun sümüğünü sil de onu damat olarak al..
Büyük bağa küçük sepet götür..
Gece alçak sesle konuş,gündüz ise arkana bak..
Maliyeti az olandan çok ver..
Herkes ipi değirmenine doğru çeker..
Yardım etmeyen dost ile kesmeyen bıçak kaybolsa da fark etmez..
Kaşınmayan yerini kaşıma..
Suskun köpeğe hoşşşt deme ısırır..
Bez , havaya göre kurur.
Güneşte senden daha çok gömlek kuruttum..
İnsana söz,eşeğe odun..
Suskun eşek,bilge sayılır..
İstemesini bilen, aç yatmaz
Söylemek ve yapmak arasında, bir dünya vardır.
Eşini tatlı sözü,kadını kulağından semirtir..
Zamanında verilen cevap bin altın eder..
Kesende olmasa da ağzında olsun..
Ekmeğin beni doyurmadıysa da sözün beni memnun etti..
Tatlı sarımsak yoktur..
Sarımsağı badem yapamazsın..
İpi çok çekersen,kopar..
Babam neden fakirleşti? Ucuz maldan..
Güzellik ne yenir,ne de suyuna ekmek banılır..
" Beni seversin " ile " Seni severim " arasında büyük fark vardır..
Bir taşla bir değirmen inşa edilmez..
Tencerenin içinde olanları bilen,yalnız onu karıştıran kaşıktır..
Hiçbir köpek düğünden kaçmaz..
Hamam,karayı ağartmamaya yeminlidir..
Cimri,üç tasarruf eder,dört açar..
Soğuk,aslanı da dize getirir..
Çalan bir kez günah işler,şüphe eden,üç veya dört kez..
Lekesiz katır arayan avare gider.
Parmağı yaralı olan çabucak ricacı olur..
En ince saç teli de gölge eder..
Hesap tutmayanın hesabı kendiliğinden çıkar..
Kavganın olduğu evde şeytan rahat durmaz..
Kumarcının evinde,sevinç kısa sürer..
Kavgada, badem şekeri dağıtılmaz..
Açlıkta,ekmeğin kötüsü olmaz..
Yabancı kemik,senin kemiğin sayılamaz..
Her ağız,kendi lokmasını ister..
Herkes,elini ağrıyan yerine koyar..
Şeytani gören,davranışını aklında tutar..
Kralın semiz tavuğunu yiyen semiziyle öder..
Kafası olmayanın,bacakları olmalı..
İçmeye koyulan kadehleri saymaz..
İki amiri olan,birini aldatır..
Kral düşmeye görsün,her türlü ekmeği tadar..
Arkası olanın takkesi düşmez..
Elin hangi parmağı kesilir de acımaz..
Yağmur yağınca,herkese yağar..
Bir darbeyle odun parçalanmaz..
Övülen armut,kurtlu çıkar..
Elin değmediğini,duvarlar itmez..
Ziyaretin tadı,zamanında kalkmaktır.
Herkesin derdi,dert değildir..
Cimri,çıplaktan fazla verir."
Cam demire vurursa vah cama !Demir cama vurursa,Vah cama!..
Piyasadaki dost,kasadaki paradan değerlidir.
Dört göz,iki gözden iyi görür..
Aynı günde,ne herkes güler,ne de herkes ağlar..
Gölgesiz adam olmaz..
Az bir maya için,hamur bozulur.
İyi bir kavga olmazsa,iyi bir barış olmaz..
Zengine: " Güle güle " giy derler,Fakire " nereden geldi?" derler.
Zengine hizmet eden senelerini yitirdi.Sonunda hırsız sayıldı..
İyilerle otur da onlardan biri olasın..
Başkasına bakan mutlu yaşamaz..
Küçük deliği dikmekten kaçınan büyük deliği diker..
Seni ölçtükleri ölçü ile sen de onları ölç..
Geçirdiğimi geçirdim,geçireceğimi bilemem..
" Bu kuyudan su içmem " deme
Altını tart,kurşunu tart,insanı tart,insan hepsinden ağırdır..
Beklemesini bilene,herşey zamanında varır..
Bir elle vur,yirmi dört elle teselli et ..
Nefret ettiğini sev ki sevdiğin yaşasın
Sahtekarlıkla gelen servet zararla sona erer.
Şüpke ile kıskançlık teselli vermez..
Akmış sular değirmen döndürmez..
Yaşa ve bırak yaşasınlar..
Ölüler,yaşayanların işini yapamaz..
Ördek ölecekse,tok ölsün
Un yoksa din de yok
Yüz sene kürek mahkumu olmak,toprağın altına gitmekten yeğdir...

Yahudi Atasözleri-1


Kesik görmek istediğin eli öp!
Ekmek parasını göbekten aşağı kazanan kadın ne açlıktan ne de soğuktan ölür..
Çullarını yama yüz yıl giyersin.
Yemeği bırak ama işini asla..
Yitirilen zaman azizlerde ağlar..
Tanrı yürüyene gönderir..
Topuğunu yürüt ki,damağın bilsin..
Salatalık sat,helva sat,kimseden yardım bekleme..
Osurukla yumurta boyanmaz.
Başkasının terlediği iş bana az dayandı..
Ne evlat, ne de varlık,el eliyle yapılmaz..
Denize girmeden yüzme öğrenilmez..
Yakın bir dost,uzak bir kardeşten iyidir..
Bir el diğerini yıkar,ikisi de yüzü yıkar..
Kötü zamanda dostça davran..
Dert herkesin derdi ise yarım derttir..
Yiyecek ekmeği yok,geğirmek için turp satın alır..
Ahırda atı olan yaya gitmekten utanmaz..
Herkesin dediğine bakan asla mutlu olamaz..
Tanrı bir elle vurur,ötekiyle teselli eder..
Tanrı yarayı ve ilacı birlikte verir..
En çok karanlık olduğu zaman,şafak sökmek üzeredir..
Musa öldü.Din kalmadı mı ?
Yalnız yapabildiğin iş için başkasından yardım bekleme.
Çok eğilen,kıçını gösterir.
Teyzene bile hergün gitme..
Yüzükler düşse de,parmaklar kalır..
Bamyasat,patlıcan sat,el sofrasından medet umma..
Aynada kendime baktım ve benden daha iyisinin olmadığını gördüm..
Her kişi kendi derdine bakar..
Benim doğurmadığım büyümesin..
İnsanın kendi dişleri,ailesinden önce gelir.
Ben tokum,evlatlarım tok,Sfrayı kaldırın..
Kabuklar,cevizin içinden daha çok bilir..
Uygulama kuraldan daha değerlidir..
Ailen için kötü söylense de duymayasın..
Erzakı bol olan evde,yemek pişirmek kolaydır..
Akrabanla ye iç,fakat alışveriş yapma..
Bir evde kavga olunca küller bile toplanmaz..
Elimden düşen kardeşime gitsin..
Dul kadını şeytan azdırır..
Şeytan,dulu doğru yoldan çevirir..
Bilgin kadına,kocası bacım der..
Anne yoksa,baba da yoktur..
Kocanın önünde,ne işenir, ne de içilir..
Para için evlenilirse,para gider ucube kalır..
İyi koca eve elleri dolu gelir..
Meşgalesi olmayan erkek,karısının gözünü oymaya bakar..
Kocası olan,uyumaktan çok,vaktini hizmet etmekle geçirir..
Evde kalan koca çene ağrısı gibidir..
Dargınlık güden bir kadın Allah'ın belasıdır..
Karı koca arasındaki kavgayı yorgan halleder..
Düşünürüm,düşünürüm, gene de karıma çatarım..
Çiğ eti ne kocaya,ne kötü kaynanaya gösterme..
İyi evlatların varsa neden zenginlik istiyorsun? Kötü evlatların varsa,niye zenginlik istiyorsun?
Örtmesini bilmeyen doğurmamalı..
Çocuğu olan mide fesadından ölmez..
Kızı olmayan annenin,arkadaşı yoktur.
Kadınlar tatlıdır ama evlerinin dışında..
Kadını uzaktan gören zevk alır,ona sahip olan ağlar..
Kadınlar bir gözle ağlarken diğer gözle gülerler..
Kadınla zevkin aşırısı,tehlikeli zehirdir..
Kimse Tanrı istemedikçe ölmez..
Hekimin hatası,Tanrı'nın isteğidir..
İyi insanın kafası daima kırıktır.
İyi köpeğe hiç iyi kemik düşmez..
Tanrı dişi olmayana fındık verir..
Kral hasta,lavman vezire yapılır..
Kiminin adı çıkmış,yatağa işeyen ise ötekidir..
Güzeli bulamayan,sümüklüyü öper..
Yiyecek bir şeyin yoksa,kuru fasulye suyuna da eyvallah..
Kardeş ve arkadaşız,fakat keseye dokunmayalım..
Para verene selam verilir..
Kardeş kardeşi beslemez,varlıksız olanın vay haline..

15 Ekim 2010 Cuma

Cümle Mühendisinden yeni inciler-3










Hak din ortada iken papazlara mı uyacaksın?



Bir hırsız için en hayırlı olan hareket,hırsızlık yaptığı yerde görünmememektir.


Bir hurma ağacını gagalarsan hemen uç ve artık geri dönmemek üzere o ağacı terk et!


Tek gözlü bir kadınla,kusursuz bir kadının mihri hiç bir zaman bir olamaz.


Sana haset edenlere karşı silahını hazırla,sana rica edenlere ihsanda bulun..


Niyaz ehli insanın malı isteyenlere her zaman açıktır.O kendisinden birşey bekleyenlere " olmaz " demez ve onu bekletmez.Çünkü bekletmek bir nevi soysuzluktur.


Zeytin ağacını Şarkta ve Garpta bereketli kılan Allah seni pek çok hayırlara erdirsin.


Zannetme ki zaman cimrinin malını bırakacaktır,her ne kadar o,kuru ekmek yese,yamalı hırka giyse de ...


Yavaş huylu ve affedici ol! Zira asaletli olanlar,kusurlara göz yumarlar.Onların elleri açık,ihsanları boldur.Kalbini bozmayan arkadaşının dostluğuna sen de içten bağlan,ona saygı göster...


Eline sağlık! Bıçağın keskin olsun..


Aferin! Parmakların dert görmesin..


Kulağın sağır ve cemiyetin perişan olmasın..


Bir iş yapın ki,iyi neticeler versin.Bir habbecik olsa sana ihsanda bulunana teşekkür et.


Aferin! Ağzın çarpılmasın! Dişlerin dökülmesin.Vallahi sen pek küçük olmanla beraber,arzdan topraktan,daha çok saklayıcı,haşir gününden daha toplayıcısın..


Zaman,budaladan başkasının yüzüne gülmüyor ve malı,serveti onların yurduna yağdırıyor..




Akıllı bir insanın zamandan nasibi,ahıra bağlanmış bir eşeğin nasibinden başka bir şey değildir..


İki tulumlu bir kadından daha meşgul..


Ben ise peşini veresiye ile değiştiren,bir şeyin hakikisi dururken şüphelisine razı olacak takımdan değilim..


Secde edeceğin yere tuttun işedin..


Hevesine tabii olma,yoksa o seni Allah yolundan şaşırtır..


Uyuzun derdi,Uyuz olmayana kolay gelir.


Taşlara çarpan çıplak ayak için her papuç uygundur.


Minşemin miskinden daha uğursuz..


Her yiyici için bir mera vardır. ( Herkes için ezelde ayrılmış bir rızk vardır )


Eski ve yeni ne kadar dert varsa yakasına sarıldı..


Her birimiz bir yıldızın altına gittik. ( Yolları ayrı olanlar için söylenir )


Hayvanı sağmadan önce evvel okşamak,ısındırmak lazımdır.


Vaat,dikilen bir ağaca benzer;dikilen bir ağaç ise ya kurur gider yahut da ondan meyve toplanır.Şu halde nereden bileyi ki,senin vaat fidanın meyve mi verecek,yoksa onu beklemekten üzülüp hasta mı düşeceğim..



Buradan defolup kurtların uluduğu yere git !


Vaadini ancak pisboğaz cimriler yerine getirmez ,hainliği de soysuz kişiler yapar..


Gurbete düşen bir zengin hor,hakir olursa,yiyecek bir lokması bulunmayan garibanın hali nasıl olur?


Eğer meziyet iddiasındaysan kendi meziyetinle övün,dedelerinle değil!Kendi güzel ahlakınla iftihar et ! çürümüş kemiklerle değil !


Yavrum doğru ol! Çünkü bir fidan,kökü doğru durduğu müddetçe büyür.Eğrildi mi kurur gider.

İnsanı küçük düşüren hırsa uyma ve karnında açlık ateşi yansa da kimseye halini açmayan bir insan gibi mert ol!


Zira pençesine düşürdüğün bir canlıyı ateşe atan insanda hayır yoktur..


Sakın halinden şikayet edeyim deme.Zira akıllı insanın şikayet ettiği görülmemiş.


İyilik emreder,sonra da yavrusunu yiyen bir kedi gibi vahşi ve haris olursun..


Rızk konusunda iğne deliğinden daha dar bir duruma düşesin...


BEDDUA

Belki Allah sana çıbanlar verir,seni kan bozukluğuna müptela eder de -inşallah- ücreti çok,şartı ağır,neşteri kör,durmadan burnu akar,kıçı yel salar bir hacematçıya gitmeye mecbur kalırsın..


Açılması imkansız kapılar zorlanmaz.


Bu iyiliği başkasına bekle..


Kaplanları avla,eğer avlayamazsan tüyleriyle kanaat et!